Product Big image

Mahpus Arkadaşlarım Hapishane Defterleri


Genel Açıklama

İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır.
100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır.
Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra yerlerini sıkıyönetim mahkemelerine, sıkıyönetim mahkemeleri kısa zamanda devlet güvenlik mahkemelerine, devlet güvenlik mahkemeleri de özel yetkili mahkemelere dönüşmüştür.
Şimdilerde ise sulh hukuk mahkemeleri üzerinden adalet alanında ki “olağanüstü hâl” devam etmektedir.
Terör, örgütlü suçlar, uyuşturucu ve son zamanların moda tabiri ile katalog suçların yargılama mercii normal mahkemeler olmadıkça hukukun olağanüstü hâlden kurtulduğu söylenemez.
Bahusus son yıllarda adaletin tecellisinde inanılmaz hadiseler yaşanmaktadır. Öyle ki hukuk bir öç alma manivelasına dönüşmüş, adalet beklemek Samuel Beckett’in Godot’unu beklemek kadar anlam kazanmıştır.
Cezaevlerinin tavanları ve duvarları mazlumların, çaresizlerin, kimsesizlerin, yoksulların umutsuzluğuyla kapkara olmuş, pek çok insan onurundan, itibarından, mevkisinden edilerek itibar suikastine maruz bırakılmıştır.
Özgürlük ve ekmek adalet getirmez. Oysa eşitlik değil ama adalet özgürlük ve ekmeğe giden yolu tahkim ve inşa eder.
İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır.
100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır.
Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra yerlerini sıkıyönetim mahkemelerine, sıkıyönetim mahkemeleri kısa zamanda devlet güvenlik mahkemelerine, devlet güvenlik mahkemeleri de özel yetkili mahkemelere dönüşmüştür.
Şimdilerde ise sulh hukuk mahkemeleri üzerinden adalet alanında ki “olağanüstü hâl” devam etmektedir. 
Terör, örgütlü suçlar, uyuşturucu ve son zamanların moda tabiri ile katalog suçların yargılama mercii normal mahkemeler olmadıkça hukukun olağanüstü hâlden kurtulduğu söylenemez.
Bahusus son yıllarda adaletin tecellisinde inanılmaz hadiseler yaşanmaktadır. Öyle ki hukuk bir öç alma manivelasına dönüşmüş, adalet beklemek Samuel Beckett’in Godot’unu beklemek kadar anlam kazanmıştır.
Cezaevlerinin tavanları ve duvarları mazlumların, çaresizlerin, kimsesizlerin, yoksulların umutsuzluğuyla kapkara olmuş, pek çok insan onurundan, itibarından, mevkisinden edilerek itibar suikastine maruz bırakılmıştır.
Özgürlük ve ekmek adalet getirmez. Oysa eşitlik değil ama adalet özgürlük ve ekmeğe giden yolu tahkim ve inşa eder.


Yayın Tarihi 2020-03-06
ISBN 6051216683
Baskı Sayısı 2. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 288
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 13.5 x 19.5 cm

Tanıtım Videosu

Yorumlar

    Yorumlar gelecek